Uzun yıllardır devam ettiği influencerlık kariyerine kurucu ortağı olduğu Studio Mercado isimli sanat yayını ile devam eden Mimar Tuna Mert Topuz ile haftasonu seyahat rotalarını ve rutinlerini konuştuk.

Sizin için ‘mükemmel hafta sonu’ neyi ifade ediyor?
Yoğun bir tempoda geçen haftanın ardından köpeğimle birlikte bolca vakit geçirebileceğim mutlu anlar.
İstanbul’da hafta sonu için kaçamak noktalarınız neler?
Köpeğim Tilki’yle birlikte Atatürk Kent Ormanı’na gitmeyi seviyorum. Şehrin içinde gizli bir cennet. Ulaşımı rahat, yenilenmiş haliyle çok keyifli. Eğer vaktim varsa biraz daha uzaklaşıp Kemerburgaz’da yer alan Üçüncü Mekan’a gidiyorum. Arkadaşım Zeynep Tümertekin’in ortaklarıyla hayal kurup hayata geçirdiği bu özel mekan yenilenmemi sağlıyor.
Düzenli bir Pazar günü rutininiz var mı?
Kendi işimi yaptığım için özellikle gitmek istediğim yerleri hafta içi planı olarak ajandama dahil edebiliyorum. Pazar günleri daha çok kendi mahallem Bomonti’de vakit geçirmeyi tercih ediyorum. Köpeğimle mahalle turu yaptıktan sonra Cargo Coffee’de kahvaltı yapıp Feriköy Antika Pazarı’na uğruyorum. Ardından eğer hava güzelse evde bahçemde arkadaşlarımla birlikte kokteyl hazırlayıp güneşin tadını çıkarıyoruz, hava kötüyse battaniye altına girip Mubi’den bir film açarım.
Türkiye içi seyahat ediyor musunuz?
Son dönemde maalesef Türkiye içi seyahat sıklığım azaldı. İş yoğunluğum nedeniyle Ege gibi tatil lokasyonları dışında pek fırsatım olmuyor. Bu aralar Çanakkale taraflarına taktım kafayı.
Hafta sonu için favori yurt dışı rotalarınız nereler?
Yunanistan her zaman öncelikli tercihim. Atina da olabilir Yunan adaları da. Sezona göre değişir ancak vaktim darsa ancak İstanbul’dan uzaklaşmak istiyorsam Yunanistan her zaman doğru tercih oluyor.

Bir şehri gezerken gezi rotanızı hangi önceliklere göre oluşturuyorsunuz?
Şehrin kalbinde konaklamak her zaman önceliğim. Rotalarımı oluştururken ise güncel sergiler ve etkinlikleri öncelik aldığım bir plan hazırlıyorum. Eğer bir şehre ilk kez gidiyorsam mutlaka o şehirde yaşayan ya da daha önce yaşamış arkadaşlarıma danışıyorum. Yoksa da bir şekilde yerel odaklı deneyimlere nasıl ulaşabileceğim konusunda derin araştırma yaparım.
Bir sonraki gezi rotanız neresi? Ve neden?
Mart ayında doğum günüm bahanesiyle Tiflis’e gidiyorum. İş gereği çok az vaktim olduğu için hem yakın hem de kısa sürede keşfedebileceğim bir yer ararken Tiflis’e gitme kararı aldım. Gastronomik anlamda son dönemde çok iyi mekanların açıldığını biliyorum. Şimdiden restoran rezervasyonlarını yaptım. Bol yemeli, içmeli bir seyahat olacak.
Henüz gitmediğiniz ve en çok görmek istediğiniz şehir/ülke neresi?
Bir süredir aklımda Meksika var. Tulum tarafları değil, Nex Mexico tarafına gitmek istiyorum. Henüz cesaret edemedim. Belki gelecek yıl Latin dünyasının en büyük sanat fuarı olan Zona Maco’ya denk getirebilirsem gitmek gibi bir hayalim var.
Yurt içi ya da dışı en favori oteliniz hangisi? Ya da konaklamak istediğiniz bir otel var mı?
Yurt içindeki favori otelim The Stay Alaçatı ancak köpek almadığı için çoğu zaman sadece gün içinde uğruyorum. Köpeğimle seyahat ettiğim için köpeğimle konaklayabileceğim otelleri tercih ediyorum ancak henüz favorim diyebileceğim bir yer olmadı. Bu yıl Simurg Inn için plan yapıyorum. Yurt dışında ise İngiltere’deki Soho Farmhouse bir numaram.

Peki restoran? Hangi dünya mutfaklarını seviyorsunuz?
Özellikle Uzakdoğu mutfağına zaafım var ancak nereye gidersem oranın yerel lezzetlerini denemeyi seviyorum. Kimi zaman bana hitap etmiyor ama yeni lezzetleri deneyimleme fikri heyecan veriyor. New York, Londra gibi metropollerde çok farklı kültürlere ait çok iyi restoranlar var. Londra’daki Bao en keyif aldığım yerlerden. Lizbon’daki Timeout Market gibi pek çok restoranın butik versiyonlarının olduğu toplu yeme-içme yerlerini de seviyorum. Biraz ondan biraz bundan hepsinden deneme fırsatı buluyorum.
Uçuşunuza çok az zaman kaldı. Ziyaret etmek istediğiniz çok önemli bir sergiyi mi yoksa övülen ve gitmek istediğiniz bir restoranda yemek yemeyi tercih edersiniz?
Restorana nasılsa bir sonraki gelişimde de uğrayabilirim diye düşünerek sergiye giderim.
Seyahatte yanınızda mutlaka taşıdığınız üç parça nedir?
Pasaport, cep telefonu ve şarj aletim.:)
Son zamanlarda dinlemekten keyif aldığınız bir sanatçı, şarkı veya albüm?
Steve Lacy, Bad Habit. Günde 7-8 defa dinliyorum bu ara.
En son hangi kitabı okudunuz?
Andy Warhol’un kendi kaleme aldığı POPism kitabını okudum. 60 ve 70’li yıllarda hızla yükselişe geçen “Pop Art” üzerine inanılmaz ilham verici bir kitap. Andy Warhol’un kendi anıları ve deneyimleri üzerinden o dönemin sanat dünyasına ışık tutuyor.
Sizce ideal bir iyi seyahat arkadaşı nasıl olmalı?
Gerektiğinde sizden ayrılarak kendi istediği planı yapabilmeli. Böylelikle herkes daha özgür olabilir. Gece gündüz bir arada olmaya gerek yok. :)
Komentarze