Güneşli bir Eylül sabahı yolumuzu martılar eşliğinde Büyükada'ya çeviriyoruz. Adaya yaklaşırken ikonikleşmiş iki büyük kubbe karşılıyor önce bizi. Büyükada Splendid Palas Oteli beşinci kuşak temsilcisi ve icradan sorumlu yönetim kurulu üyesi Serra Taşkent ile otelin bahçesinde buluşup türk kahvelerimiz eşliğinde keyifli sohbetimize başlıyoruz...
Sizin için ‘Perfect Weekend’ neyi ifade ediyor?
Benim için ‘Perfect Weekend’, kimi zaman doğayla iç içe olmayı, kimi zaman şehrin göbeğinde ama kültürel etkinlikler, arkadaşlar ve ailem ile vakit geçirmeyi, kimi zaman sosyalleşmeyi ve kimi zaman da kişisel ilgi alanlarıma zaman ayırmayı içerir. Stresimi azaltan bir-iki günlük kaçamaklar, dengeli şekilde dinlenmemi ve rahatlamamı sağlar. Yaratıcı ya da zihin açıcı bir şeyler üzerine çalışmak, bazen keşfetmek, endişelerden uzak ve sevdiklerimle olmak, benim için tam anlamı ile ‘Perfect Weekend’dir.
Düzenli bir Ctesi / Pazar günü rutininiz var mı?
İşim dolayısı ile yazları bazı haftasonları çalışmam gerektiriyor, ama diğer zamanlarda uzun haftasonu kaçamakları ile mevsimine göre Bodrum, Yunan Adaları veya Göcek / Fethiye kaçmayı sevdiğimiz yerler. Kışın ise çocukların okul ve tatillerine bağlı olarak Bolu’daki orman evimize gitmek, bizim için büyük zevk...İstanbul’da hafta sonu için kaçamak noktanız neresi?Tabii ki Büyükada!
‘Long Weekend’ olarak favori seyahat rotalarınız nereler?
Mevsimine göre Yunanistan'ın farklı şehirleri, adaları, ilkbahar ve sonbaharda mutlaka bir-iki gün de olsa Londra. Favori ülkelerim çoğu kimse gibi Fransa ve İtalya; özellikle şu son senelerdeki uzun bayramlarda. Ayrıca, son yıllarda kızım Amerika’da okuduğu için onu çok özlediğimiz zamanlarda sadece 3-4 günlüğüne Amerika'ya gidebiliyoruz! Yorucu ama değer!
Seyahat etmek sizi nasıl besliyor?
Seyahat; ruhumun gıdası, olmazsa olmazım! Çok okuyan değil, çok seyahat eden bilir mantalitesindeyim. Tercihiniz genelde şehir seyahatleri mi yoksa kültürel geziler mi oluyor?Senede bir kere daha evvel gitmediğim bir şehir veya ülkeye gitmeye çalışırım. Hatta 50. yaş günü hediyemi bile seyahat olarak istedim eşimden. Biraz geçti üstünden ama gideceğiz bu sene inşallah. Seyahat felsefem ve ‘Bucket List’im, genelde kültürel gezilerden yanadır. Tanımak, anlamak ve yeni bir kültür görmekten, hatta yeni bir dil duymaktan çok hoşlanıyorum. Henüz gitmediğiniz ve en çok görmek istediğiniz ülkeler hangileri?Vietnam, Laos, Peru, Kolombiya, Arjantin, Namibia, Yeni Zellanda şu anda listemde.
Yurt içi ya da dışı en favori oteliniz hangisi? Ya da konaklamak istediğiniz bir otel var mı?
Bu sene ilk defa Fife Arms - Braemar - İskoçya'da kaldım ve çok etkilendim. 15,000 tane sanat eseri var otelde ve sadece 43 oda. Muhteşem bir servis. Lech’deki Almhof Schneider de her sene gitsem yine gitmek isteyeceğim bir otel. Umarım biz de bu oteller gibi oluruz ve her sene gelmek ister misafirlerimiz..
Ya restoran? Ve hangi dünya mutfağını seviyorsunuz?
İstanbul’da Büyükada Splendid Palas’daki MUALLA tabii ki. Bebeköy’deki Amanda Bravo da en sevdiğim restoranlardan biri. Londra’da ise modern Hint mutfağı olan Amaya, ailecek çok severek gittiğimiz bir restoran. Yemek konusunda kolayımdır, denemeyi severim ve daha sebze ağırlıklı beslenmekten hoşlanırım. Malzemenin kaliteli ve taze olması önemlidir, benim için.
Sizce ideal seyahat arkadaşı nasıl olmalı?
Keşfetmeyi seven, zevkleri, standartları ve tabii bütçesi size uygun olan...
En son nereye seyahat ettiniz? Orada ne keşfettiniz?
En son 24 sene sonra yeniden Bali’ye gittik. Balayımızda gitmiştik 2000 yılında. Bu sefer çocuklarımızla daha tropik ve kültürel bir bölgesi olan Ubud’a gittik. Doğa içinde kaldık ve farklı aktiviteler yaptık. Çok keyifli idi. Ama 2000’den bu yana Bali çok gelişmiş, çok şehirleşmiş. Kalabalık olmanın yanı sıra trafik çok fazlaydı. Eski Pasifik Adası’ndan eser kalmamış, maalesef…
Büyükada Splendid Palas'ın hikayesini özetler misiniz?
Splendid Palas, 19. yüzyılın ikinci yarısında Sakız'dan İstanbul'a gelen, Plevne kahramanı ve Hicaz demiryolu inşaasını yapan Müşir Kazım Paşa tarafından, Güney Fransa sahillerinde gördüğü otellerden etkilenerek, 1908’de yanmış olan Giacomo Oteli’nin yerine ettirilmiştir. Bu süreçte otelin mimarisine Fransız apartmanlarını andıracak şekilde iki kubbe eklenmiş ve dekorasyon, ünlü ressamların tabloları, kristal takımlar ve şatafatlı mobilyalarla zenginleştirilmiştir. Elektrik ve sıcak su gibi modern imkanlar da sağlanmıştır. I. Dünya Savaşı sırasında hastane olarak kullanılan otel, savaşın etkileri nedeniyle zorluklar yaşamış ancak Kazım Paşa’nın müdahalesiyle korunmuştur. 1920'lerde ve 1930’larda, otel çeşitli sosyal etkinliklere ev sahipliği yapmış, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de misafir olduğu önemli bir mekan olmuştur. Ancak savaşlar ve işgaller nedeniyle zamanla zarar görmüş ve görkeminden uzaklaşmıştır. 1930’larda yeniden hareketlenmiş, müzik etkinlikleri ve sosyal aktivitelerle dikkat çekmiştir. 1957’de İsmail Hakkı Tokgöz’ün ardından, otel kızı Belma Hatice ve eşi Nihat Hamamcıoğlu tarafından işletilmeye devam edilmiştir. Bu dönem boyunca otel, kültürel etkinlikler ve sergilerle yaşatılmış, Cumhuriyet Balosu , bienaller gibi önemli etkinliklere ev sahipliği yapmıştır. 2010’larda başlayan restorasyon çalışmalarıyla otel, eski ihtişamına kavuşmuştur . Günümüzde Turyat Turizm Yatırım ve Ticaret Ltd. Şti. bünyesinde işletilmektedir. Hamamcıoğlu Ailesi, Splendid Palas’ı bir kültür mirası olarak yaşatma gayretindedir…
Splendid Palas’ın gündeminde neler var?
Eylül 2024’de yeni yaşını ‘Prinkipo Mon Amour’ sergisi ile kutlayacak olan Splendid Palas'ta art direktör ve küratörümüz Şule Gazioğlu önderliğinde 1880’lerden günümüze gelen orijinal Büyükada resimlerinin ilk bölümü olan Ahmet Abut Koleksiyonu 1880 – 1930 sergilenmeye başlayacak. Bu sergi çağdaş fotoğraf sanatçısı Anette Solakoğlu’nun 2 eseri tarafından da desteklenecek. Akabindeki dönemde bu koleksiyona 1940, 1950 ve 1960 yılları resimleri ve aile fotoğrafları eklenecek. Bu sergilerle İstanbul’un rivierası sayılan Büyükada ve Adalar teması genişletilmiş olacak…
Büyükada size ne ifade ediyor? Adaya ne zamandan beri geliyorsunuz?
Adaya doğduğumdan beri geliyorum. Ayrılırken hüzünlendiğim, kavuştuğumda sevindiğim, çocukluğum ve gençliğim, diyebileceğim yer, Büyükada. Splendid ise benim evim, işim, üçüncü çocuğum. Kısacası hayatım...
Hayatı nasıl yaşamayı seviyorsunuz? Hayat felsefeniz nedir?
Hayatımı dolu dolu yaşamak, anın ve sevdiklerimin değerini bilmek, mutlu olmak, güçlü insan ilişkileri kurmak, fiziksel ve ruhsal sağlığımı korumak; benim hayat felsefemin temel unsurlarıdır…
Röportaj: Rana Korgül
Fotoğraflar: Kubilay Sakarya
Comments