Fotoğraflar için İbrahim Ozbunar'a teşekkürler.
Akyaka’nın güzelliklerini saymakla bitiremiyoruz… Peki civar mahallelerden ne kadar haberdarız? Örneğin Muğla’nın Ula İlçesi’ne bağlı Çıtlık Mahallesi Akyaka’ya arabayla 10-15 dakika mesafede ve doğasıyla gerçekten büyüleyici bir yer.
Çıtlık’ta şahane bir ev var. Emir ve Zeyneb Uras çiftine ait. Urastudio’nun sahibi mimar Emir Uras ve hepimizin yoga eğitmenliğinden tanıdığı eşi Zeyneb Uras, şehir hayatından daha sakin ve doğal bir hayata geçme kararlarının ardından kendilerine bu evi yaptırmışlar. Bu ev, ev sahiplerinin hayatlarını küçülterek maksimize etmelerinin bir arama girişimi diyebiliriz. Çünkü ev arazinin izin verdiği ölçüde daha geniş yapılabilecekken daha minimal bir ebatta tutulmuş.
Yapı, iki adet ters dönmüş brüt beton kabuktan oluşuyor ve muazzam bir ova manzarasına bakıyor. Bu beton kabukların imalatı esnasında oldukça büyük emek harcanmış. Bu büyük beton kabuk, yaşam alanı, mutfak ve çalışma alanını kapsayan bir asma kattan oluşuyor. Küçük kabuk içerisinde ise iki adet sırt sırta yerleşmiş, birbirinin eşi yatak odası ve banyolar yer alıyor. İki kabuk arasında açılıp kapanabilen çok işlevli bir avlu evin ön ve arka tarafına servis veriyor. Evet, yalnızca iki adet yatak odası olan oldukça kompakt bir ev bu... Her iki yatak odasının da kendine ait banyosu var. Ev açık mutfağa sahip ve yaşam alanında iki ayrı oldukça minimal oturma kısmı var. Çalışma masası da bu alanın içerisine konumlanmış. Evin içerisinde yer alan minik asma kat misafir geldiğinde konaklamasına da olanak sağlıyor. Geniş arazide ayrıca bir de atölye binası düşünülmüş. Emir Bey’in mimarlık işlerini yürütebildiği, Zeyneb Hanım'ın da Yoga eğitmenliğini sürdürebildiği bir alan burası. Çiftin yakın arkadaşları olan bir diğer aile de bu araziyi onlarla paylaşmakta. Hatta Uras çiftinin evinin aynısı, plan düzleminde “mirror- ayna tersi” şeklinde daha sonradan onlar için inşa edilmiş.
Çift, alışveriş, yemek, temizlik vb. tüm işlerini kendileri halletme kararıyla İstanbul’daki hayatlarından daha farklı bir hayata da geçtiklerini ifade ediyor. Evin ufak bir yüzme havuzu bulunuyor ve Emir Uras’ın ifadesiyle “evin içinden havuzu görmeyi pek sevmedikleri” için havuz alanı bir alt kota yerleşiyor.
Ev üç malzemeden oluşuyor: Beton, taş ve meşe. Yapıların parçalı konumlandırması, tek kütle hantallığını kırıyor ve yörenin mimari ölçeğine saygı duyarak geleneksel köy evleri ve ahır yapılarını anımsatan bir küme oluşturuyor. Ekolojik bir çabayı da barındıran ev, arazinin doğal taşını, doğal suyunu, rüzgarını ve güneşini kullanarak karma solar sistem ile kendi elektiriğini üretebiliyor. Ev yerden ısıtma yöntemi ile ısıtılıyor. Yazın ise hem bulunduğu yerin güzel esintisi alması sebebiyle hem de çift taraflı sirküle edilebilen havaya olanak veren tasarımıyla yapı kolayca soğutulabiliyor.
Hem doğa ile barışık şekilde, hem de modern yaşamın tüm konforlarını sunan bu evde keyifli bir ömür sürmek mümkün görünüyor, siz ne dersiniz?
Opmerkingen