
Paris rotamızda bugün Louis Vuitton’un 160 yıllık yaratıcılığını, geçmişten günümüze gelene kadar ortaya çıkan yaratıcı işleri, deri işçiliğini, sanatçı işbirliklerini kutladığı ve gözler önüne serdiği sergisi LV Dream var.

Sabah 11.00’de önünde dev Yayoi Kusama heykelinin olduğu Seine nehri kıyısındaki binaya varıyoruz. QR kodlarımızı okutup sergiye giriş yaptığımız anda ilk sürprizle karşılaşıyoruz. Serginin ilk bölümü Louis Vuitton: As Seen By ‘da bizi Refik Anadol’un eseri karşılıyor. Yan Pei Ming, Mister Cartoon, Alex Katz ve Refik Anadol, Louis Vuitton’un portrelerine hayat veriyorlar.
Odalar arasında ilerlerken Louis Vuitton; sanatı, dizaynı ve zanaati ustalıkla uyguladığını gözler önüne seriyor. 2015 yılında Rijksmuseum işbirliğiyle Vermeer’in Milkmaid tablosunu Amsterdam’dan Japonya’ya taşımak için tasarlanan trunkı da görebiliyorsunuz, 1890 yılında fotoğrafçı Paul Nadar için yapılan Stokowski Sekreter masasını da…
Bir başka odada monogam şekilli podyumlarda, Monogram’ı tekrar yorumlayan yaratıcı isimlerin çalışmalarını görüyoruz. Karl Lagerfeld’in Punching Bag’i, Cindy Sherman’s Studio Trunk’ı, Frank Ghery’nin Twisted Box’ı , ve Christian Louboutin’in Shopping Bag’i ve çok daha fazlasını görmek mümkün.

Leather Goods in Fashion bölümü Takashi Murakami ve Yayoi Kusama’ya adanmış, pop-art tasarımlarını yakından görüyoruz. Bags as Blank Canvas bölümünde ise Capucines çantanın (adını Louis Vuitton’ın Paris’te açıldığı ilk caddenin isminden alıyor) 18 farklı sanatçının elinde birer sanat eserine dönüştüğünü görüyoruz, aralarında Jeff Koons ve Stephen Sprouse da var.

Art Meets Fashion bölümünde ise Louis Vuitton’un tüm artistik direktörlerinin runway koleksiyonlarından seçilmiş özel parçaları görüyoruz. Bu sergiye görkemli bir son olarak çıkışta Louis Vuitton ilk cafesini ve artisan çikolatacısını şef Maxime Frederic danışmanlığında açmış. El yapımı Monogram bonbonlar, Damien şekilli kare çikolatalar ve çok daha fazlası bu pop-up Chocolatier’de satışta. Devam ettiğimizde ise sergiye özel olarak hazırlanan bir mağazada buluyoruz kendimizi. Louis Vuitton saksılık da var, 70000 euroluk langırt masası da… Hatta monogram metal pipet seti bile gördü bu gözler, o yüzden zirvede bırakıyorum. Sonuç olarak LV dream sergisi, geçmişten günümüze Louis vuitton’un 160 yıldır sanatla, zanaatle içine yolculuğunu anlatıyor, bunu yaparken de bizi etkilemeyi, şaşırtmayı başarıyor.
Sergi 15 Kasım’a kadar devam ediyor. Ücretsiz olarak gezilebiliyor ama öncesinde lvdream.com websitesinden rezervasyon yaptırmak gerekiyor.
Коментарі