Yarattığı doğal formları ve heykelsi eserlerini Irlanda'daki etkileyici atölyesinde hayata geçiren sanatçı Yasha Butler ile 31 Mayıs'a kadar Galeri Bosfor'da görebileceğiniz 'Mekana Şiirsel Bir Öneri' ismini taşıyan sergisinde buluştuk.
-Yasha Butler kimdir? Seni kısaca tanıyabilir miyiz?
1980 Istanbul doğumluyum. Liseye kadar burda okudum. Ondan sonra Amerika'da İç Mimari eğitimi aldım. Sonrasında Amerika'da bir pastanede çalışırken seramiğe ilgim olabileceğini düşündüm ve hobi olarak seramik derslerine başladım. Sonrasında seramiği hiç bırakmadım. Önce fonksiyonel işler yapıyordum sonrasında heykelsi işler yaratmaya başladım .
-Peki şu anda İrlanda'da yaşıyorsun. Amerika'dan İrlanda'ya olan yolculuğun nasıl başladı?
Biz İrlanda'da eşim ve 8 yaşında oğlumla birlikte yaşıyoruz. Aslında pek çok değişik yerde yaşadık. Önce Amerika'da ardından İspanya'da sonra yine Amerika ve şu anda da İrlanda'dayız. Eşim bir üniversitede sosyolog o sebeple onun işi yüzünden zaman zaman yaşadığımız yerler de değişti.
-İrlanda'da çok güzel bir atölyen var. Doğayla iç içe bu alanı nasıl buldun ve sonrasında kendi atölyene nasıl çevirdin?
Biz İrlanda'da küçücük bir köyde yaşıyoruz. İlk geldiğimizde başkent Dublin'de yaşadık sonra şehirden uzak doğayla iç içe olmak nasıl olur diye düşünürken Avoka isimli bir köye taşındık. Oğlum da şu anda orada okula gidiyor. Koyunlar, yeşillikler içinde bir yaşamımız var. Taşındığımızda başlangıçta bir atölyem yoktu. Covid döneminde çalışmalarımı yemek masasında yaparken acaba bir atölyem olsa nasıl olurdu diye düşünürken şans eseri burayı buldum. Küçük bir deniz kıyısında eski bir sahil güvenlik binasının 20 metrekarelik bir binası. Bu bina Rocket House dedikleri roketleri sakladıkları bir binaymış. Geçmişte arama kurtarma sırasında gemilere fırlatılan roketler burada depolanıyormuş. Burayı bulduğumuzda kullanılmayan bir alandı hemen kendi atölyem olarak kullanmaya karar verdim. İyi bir renovasyonun ardından 2 senedir burayı atölyem olarak kullanıyorum.
-Sanat eserlerini yaparken nelerden ilham alıyorsun? İçinde bulunduğun doğa sana ne gibi ilhamlar veriyor?
Bu eserler etrafımda olan İrlanda'nın doğasından ve deniz kıyısından ilham alıyor. İrlanda'nın kıyılarının ham bir güzelliği var. Hem sert, hem yumuşak ham bir hissin peşinde gittim ve Akdeniz Ege kıyılarının güneşle bembeyaz olmuş sahillerinin de hissiyatını birleştirdim. Parçalar birbirlerini form olarak takip ediyor. Bazen de bir eserde başladığım yerle bittiğim yer her zaman beklediğim gibi olmuyor ve ortaya farklı formlar çıkabiliyor.
-Eserlerinin seramik gibi görünse de farklı bir dokusu var. Kullandığın malzeme nedir?
Ben stonewear denilen bir seramik kullanıyorum. İlk başlarda porselen kullanıyordum ama sonra dokusu ve karakteri olan bir malzeme ile çalışmak istedim. Bir sürü çamur aldım onlarla farklı formlar üretmeyi denedim. Ve sonunda şu an kullandığım daha pütürlü, ham bir görünüm sağlayan bu malzemeyi kullanmaya karar verdim.
-Galeri Bosfor'la olan birlikteliğiniz nasıl gelişti?
Biz aslında Gökşen'le 10 sene önce tanıştık. Ben o zaman sanat kariyerimin başındaydım ve pek çok farklı iş yapıyordum. Sonrasında Gökşen ile bir gün beraber çalışalım diye konuşsak da sonra araya mesafe girdi. 10 sene sonra Gökşen'den kendi galerimi açıyorum beraber neler yapabiliriz diye bir mesaj aldım. İlk başta galerideki diğer sanatçılarla karma bir sergiye katıldım. Çok güzel geçti. Sonrasında da beraber bir solo sergi yapalım diye konuştuk ve üzerinden tam bir sene sonra şu anda bu sergi ortaya çıktı.
-Bu Türkiye'deki ilk kişisel sergin mi?
Evet bu sergi ilk kişisel sergim olma özelliğini taşıyor.
-Bu keyifli röportaj için çok teşekkürler.
Ne demek ben teşekkür ederim. Perfect Weekend ile olmak büyük keyifti.
Comments