top of page

3 Günlük Alexandroupoli Gezi Rotası

Yazarın fotoğrafı: Fulya SezenFulya Sezen

İstanbul'dan 3.5, Edirne'den ise sadece 1.5 saat uzaklıkta olan Alexandroupoli, tertemiz mavi denizi, upuzun kumsalları, nefis yeme-içme rotaları ve renkli gece hayatı ile Türkiye'den sadece hafta sonu için bile gidilebilecek harika bir kaçış noktası...



Geçtiğimiz ay Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu Turizm Ofisi davetlisi olarak 3 günlük bir 'Alexandroupoli' seyahat rotası için ben Pw Mag kurucu ortağı Fulya Sezen, influencer Deniz Saatçioğlu, influencer Serra Boyvat ve Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Mert Cengiz ve Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu Turizm Ofisi'nden Dimitra Bampali olarak, 5 kişilik keyifli bir ekiple önce İstanbul Akm önünde buluşarak Tasos Dagkas'ın sahibi olduğu privatetransport.gr kişiye özel araç transferi ile Alexandroupoli için yola koyulduk. Arabayla Yunanistan seyahati denince akla ilk gelen duraklardan biri olan Alexandroupoli'ye ise 3.5 saatlik keyifli bir yolculuğun ardından, İpsala sınır kapısını hızlıca geçerek ulaştık ve öğle yemeğine yetiştik.


Bizi Alexandroupoli'de sevgili Vaggelis Sideras karşıladı ve hızlıca bölgenin en popüler lezzet duraklarından biri olan Zourafa restoranda bizi hazır bekleyen nefis bir sofraya oturduk.


Başlasın 3 günlük tatil...


  Zourafa Restoran


Yemeğin ardından bölgenin en iyi otellerinden biri olan Alexander Beach Hotel'& Spa'da odamıza yerleştik. Genellikle butik otel ve air bnb evlerin olduğunu bildiğimiz bir lokasyonda, otelimiz gerek deniz manzarası, gerekse muhteşem kahvaltısı ve dinlendirici atmosferi ile biz misafirlerine konforlu bir konaklama imkanı sağladı. Gideceklere gönül rahatlığı ile tavsiye ederim. Fakat şehre yürüme mesafesinde olmadığını belirtmekte fayda var.


Alexander Beach Hotel & Spa


Odamıza yerleştikten sonra hızlıca hazırlanıp, günü kaçırmadan adadaki ilk rotamız olan Alexandroupoli Etnoloji Müzesi'ne gittik. Bizi burada, bölgede rehberimiz olan çok sevgili Petros Kyriakidis ve Alex Tzen karşıladı.


Alexandroupoli Etnoloji Müzesi, Yunan kültürü ve tarihi hakkında zengin bir koleksiyona sahip, ziyaretçilere yerel gelenekler, el sanatları ve etnografik eserler hakkında bilgi veren ve gittiğinizde ziyaret edebileceğiniz küçük ama son derece keyifli bir müze. İçerisinde bölgenin kültürel mirasını koruma amacıyla, geçmişten günümüze çeşitli sergiler mevcut. Türk ve Yunan kültürlerinin ne kadar iç içe geçmiş, ortak geçmişimiz doğrultusunda ne çok ortak noktamızın da olduğunu müzeyi gezdikten sonra çok daha net farkediyorum.


Alexandroupoli Etnoloji Müzesi


Tatlı bir ekip fotosu ve anı defterine not bırakarak müzeden ayrılıp, ilk günün akşamında yemek ve yürüyüş için meşhur deniz fenerinin yer aldığı merkeze doğru yol aldık....


  Alexandroupoli Etnoloji Müzesi ve Deniz Feneri


Alexnadroupoli'ye gittiğinizde Yunan mutfağına farklı bir alternatif ve mutlaka bir akşam yemeğinde deneyimlemenizi tavsiye ettiğim harika bir lezzet durağı, Crusta. Şık bir atmosfere sahip olan bu mekan, lezzetli İtalyan yemekleri ile öne çıkıyor...

Yorucu ama bir o kadar da keyifli bir günün ardından bizim de tercimiz burası oldu. ( Ps: yüksek sezonda oldukça talep gördüğünden rezervasyon yaptırmanızda fayda var.)




Ve Alexandroupoli'de 2. gün rotası...


Otelimizde keyifli bir kahvaltının ardından güne, Alexandroupoli Belediye Başkanı sayın Yiannis Zampoukis'i ofisinde ziyaret ederek başladık ve kendisiyle keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.


Alexandroupoli Belediye Başkanı sayın Yiannis Zampoukis


Ardından bu topraklardaki zeytinin hikayesini dinlemek ve binlerce yıllık zeytin ağaçlarını ziyaret etmek üzere Kyklopas Premium Zeytin Yağı fabrikasını ve hasadın yapıldığı zeytinliği gezdik. Koruma altında olan ve yaşı 1000 ila 2500 olarak değişen zeytin ağaçlarına sarılmak gerçekten paha biçilemez bir deneyimdi. Bir aile işletmesi olan bu zeytin yağı fabrikasında, gezi sonrası tadım yaparak ödüllü zeytinyağlarından alıp, rotamıza devam ettik. Buralara kadar gelmişken uğramadan dönmeyin.


Kyklopas Premium Zeytin Yağı Fabrikası


Öğle yemeği öncesi yine bir aile işletmesi olan Hatzisavva Şarap Bağlarını ziyaret ederek, özel üretim şarapları deneyimleme fırsatı bulduk. Meraklısı için mutlaka gidilmeye ve tatmaya değer olduğunu düşünüyorum.



 Hatzisavva Şarap Bağları


Mutlaka ziyaret edilmesi ve yemek yenilmesi gereken bir yer,

Ai Giorgis Restaurant & Beach


Günün yorgunluğunu atmak hem de soluklanmak için öğle yemeğinde deniz kenarında yer alan Ai Giorgis Restoran'a uğradık. Hani bazen mekan güzel olur yemekler güzel olmaz ya da tam tersi yemekler güzel olur mekan güzel olmaz ya, işte burası öyle değil, hem mekan göze hitap ediyor hem de yemekler oldukça lezzetli, klasik yunan lezzetlerini bulacağınız bu yerde öğle yemeği sonrası kumsalda vakit geçirmeniz de mümkün. Yalnız rezervasyon yaptırmakta fayda var, lakin oldukça popüler olan bu mekan Türklerin de uğrak yeri ve öncelikli tercihi arasında yer alıyor. Bu taraflara yolunuz düşerse uğramadan dönmeyin...



Ai Giorgi's


Meraklısına, koyları keşfetmek için tekne turu tavsiye ederim...


2. gün yemek sonrası biraz denizin tadını çıkarmak ve çevre koyları keşfetmek üzere merkezden tekne ile ayrıldık , koyların tadını çıkararak sakin bir akşamüstü geçirdik...


Ve Alexandroupoli'de 3. gün rotası...


3. gün Alexandroupoli'ye sadece 45 dakika uzaklıktaki Didimoticho şehrini ziyaret ettik. Türkiye'de sınırdan da rahatlıkla görülebilen bu şehir arabayla geldiyseniz mutlaka görülmeye değer... Bizi burada Belediye başkanı sayın Romilos Xatzigiannoglou ve sevgili rehberimiz İrfan Molla karşıladı. Bize gönüllü Türkçe rehberlik yapan İrfan Molla şehri kısa sürede tanıtarak, görülmesi gereken tarihi alanları kısaca özetledi.


Ben de sizlere aktarıyorum...


Didimoticho şehride mutlaka görülmesi gereken 4 yer sırasıyla şu şekilde...


  1. Avrupa'daki en büyük İpek Böcekçiliği ve ipek üreticiliği yapılan İpek Müzesi. Ayrıca tarihi konum olarak tarihi bir öneme de sahip çünkü İpek yolu buradan geçiyor. (İpek kumaşlar giymeyi çok severim fakat arkasındaki onca emek ve sabır beni çok etkiledi.)


  2. Beyazıt Camii ( Osmanlı bu şehri 1361'de alarak 1380'de Beyazit Camii'nin yapımına baslamış, tabi biz tadilatta oldugu için içini gezemedik. Bu arada 2. Beyazıd o zaman Osmanlı sınırlari içinde alan ve Edirne'ye bağlı bu topraklarda (Dimetoka'da) doğmuş.

  3. Tarihi bir öneme sahip Bizans Müzesi

  4. Nefis bir öğle yemeği içinse adres Bruskodid


Bu keyifli şehir tururnun ardından otelimize dönüyor ve akşam için hazırlanmaya başlıyoruz. Alexnadroupoli'de renkli bir gece hayatı olduğunu söylemek mümkün... Canlı müzik severler Picco by Night'a uğramadan dönmesin. Sabah 6'ya kadar süren bu eğlence sonrası taze taze çıkan meşhur Bougatsa tatlısını da mutlaka deneyimleyin. (Pico adlı mekandan çıktığınızda hemen karşıda sağda.)



Alexandroupoli gezimizin harika geçmesini sağlayan tüm güzel dostlara özel teşekkürlerimizle..











 
 

Comments


bottom of page